TÜRKİYE'NİN YERLİ ARABASI DEVRİM

TÜRKİYE'NİN İLK YERLİ OTOMOBİLLERİ DEVRİM ARABALARI

Devrim Arabaları Projesi’ni ilk olarak dönemin Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel, TUSİAD toplantısında dile getirmiş, bu konuşmalardan sonra tüm Türkiye’de yerli otomobil üretme fikri konuşulmaya başlamıştır. 1961 yılında, Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel, yurt dışı da dahil çeşitli firmalarda çalışan 23 Türk mühendisini otomobil yapma hususunda Ankara’ya, Ulaştırma Bakanlığı’na birer mektup ile çağırır. Devrim arabalarının yapımında çalışması için önce yetenekli ve tecrübeli mühendis kadrosuna sahip olan Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları fabrikasındaki mühendisler seçilmiştir. Daha sonra proje detaylandırılmaya başlanmıştır.
Projede öncelik Türk Ordusunun binek araç ihtiyacını karşılamak olarak belirlendi. Bu ihtiyacı karşılamak içinde TCDD’ye 1.400.000 TL bütçe ayrıldı. 16 Haziran 1961’de yapılan toplantıda ilk araç teslimatının 29 Ekim 1961 olması kararlaştırıldı ve mühendislerin yalnızca 129 gün süresi vardı. Mühendisler bile aracın bu kadar kısa sürede yapılması hususunda ikiye bölünmüşken, halkın büyük bir kısmının da projeye inancı hiç yoktu. Zaman ilerledikçe proje mühendisleri bunu sadece bir vazife olarak değil, kendilerinin yaşama amaçları ve vatan meselesi olarak görmeye başlamıştı. Bu görüş sayesinde projenin ilk araçları istenilen vakitte kusursuz bir şekilde yapılmıştı.
Araçların üretim yeri olarak Eskişehir’deki Devlet Demiryolları Demir Döküm Tesisi seçilir ve derhal atölyeler hazırlanır. Atölye de pek fazla gelişmiş değildir. Atölyede sadece bir asma gezer vinç, çeşitli bankolar ve bir toplantı masası bulunuyordu. Yakınında bir de çay ocağı olan bu masa dört ay süreyle hem toplantılar, hem dinlenme, hem de gerektiğinde çalışma masası olarak kullanıldı. İmkanlar ve zaman kısıtlıydı ama artık projenin başarılı olacağına mühendislerin inancı tamdı.
29 Ekim geldiğinde tüm parçaları el işçiliği ile üretilmiş dört silindirli ve direksiyondan vitesli tam 3 Devrim otomobili başarıyla üretilmişti. 28 Ekim 1961 akşamından 3 Devrim arabası trene yüklenir, Cumhurbaşkanı’nın belki alternatif bir renk isteyebileceği düşüncesiyle arabalardan birisi trendeyken güçlükle siyaha boyanır. Araçlar trene güvenlik nedeniyle yakıt olmadan yüklenmiştir. Araçlar gardan ayrıldıktan sonra ikmal yapılacaktır.

29 Ekim sabahı gardan birkaç litre benzin ile ayrılan üç devrim arabası, motosikletli polis eskortu eşliğinde TBMM’ye gelir. Eskort görevlilerinin bu ikmalden haberi olmadığı için araçlar meclise depoları neredeyse boş halde gelirler. Şoförler durumu geç de olsa fark ettikten sonra acele ile 1 numaralı arabanın deposunu doldurur ama Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel deposu boş olan 2 numaralı arabaya çoktan binmiştir. 2 numaralı Devrim arabası 100 metre gittikten sonra motoru öksürerek durur ve Cumhurbaşkanı Gürsel’e benzinin bittiğini, 1 numaralı araca geçmesi gerektiği söylenir.

Gürsel Anıtkabir’de araçtan inerken “Garp (Batı) kafasıyla araba yapıyorsunuz, ama Şarklı (Doğulu) olduğunuz için benzin koymayı unutuyorsunuz” demiş ve sinirle aracı terk etmiştir. Bu olaydan sonra çoğu gazeteler Devrim arabalarının 100 metre gidip bozulduğunu yazmış, projenin bir hata olduğunu, paranın israf edildiğini yazmıştır. Oysa ki Cemal Gürsel’in aracı tek etmesinin sebebini ve Anıtkabir’e bir başka Devrim otomobili gittiğini yazmamışlardı.
Proje bu olaydan sonra Devlet tarafından iptal edilmiştir ve geride bir teşekkür bile alamayan, aksine yuhalanan, sadece 129 günde 3 adet yerli otomobil tasarlayıp üreten 23 başarılı Türk mühendisi kalmıştır. Araçlardan birisi Eskişehir’de üretildiği fabrikanın bahçesinde sergilenmektedir ve hala çalışır durumdadır.

Yorumlar